Merhaba ben Gamze. Uzun yıllardır hayalini kurduğum sıfırdan İngilizce öğrenme maceramı ve bu yolculukta Flalingo ile olan deneyimimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Yabancı bir dil öğrenmenin zorluklarını, korkularımı ve başarıya giden yolda yaşadıklarımı anlatacağım. Belki sizin de benzer kaygılarınız vardır, belki de benim gibi "geç kaldım" hissine kapılıyorsunuzdur. Ama inanın, doğru adımlarla ve doğru platformla her yaşta sıfırdan İngilizce öğrenmek mümkün!
Hayatımda bir dönüm noktasına gelmiştim. Kariyerimde yükselmek için önümdeki en büyük engel İngilizce bilmememdi. İş görüşmelerinde sürekli aynı soruyla karşılaşıyordum: "İngilizce seviyeniz nedir?" Her seferinde mahcup bir şekilde "çok az" demek zorunda kalmak öz güvenimi kırıyordu.
Son görüşmemde hayalini kurduğum pozisyonu sırf dil bilmediğim için kaçırdığımda artık bir şeyleri değiştirmem gerektiğine daha çok inandım. O gece eve döndüğümde kendime söz verdim: "Artık sıfırdan İngilizce öğrenmek için gereken her şeyi yapacağım!"
İlk başta nasıl başlayacağımı bilmiyordum. Evden İngilizce öğrenebilir miydim? Yoksa geleneksel bir kursa mı gitmeliydim? Yaşım ilerlemişken yeni bir dil öğrenmek mümkün müydü? Kafamda binlerce soru ve içimde delicesine bir kaygı vardı.
İngilizce öğrenmek için önce ücretsiz kaynaklarla başladım. YouTube videoları, Dualingo gibi dil öğrenme uygulamaları, çevrimiçi kurslar... Hepsini denedim. Ama hepsi bir noktada yetersiz kaldı. Online İngilizce kursu arıyordum ama çoğu ya çok pahalıydı ya da içerikleri çok temel düzeydeydi.
Online İngilizce dil uygulamalarında tamamen tek başımaydım, motivasyonum düştüğünde beni heveslendirecek kimse yoktu. Daha sonrasında ise Preply'den eğitmenlerle canlı online İngilizce dersleri almaya başladım. Ancak iyi eğitmenlerle ders yapabilmek için fiyatların giderek yükselmesi beni epey zorlamaya başladı.
Bir dönem ise italki'ye üye oldum. İlk hafta heyecanlıydım ama etkileşim eksikliği ve gerçek hayattan kopuk içerikler nedeniyle kısa sürede tüm hevesimi kaybettim. Konuşma pratiği yapamıyor ve sorularıma anında dönüş alamıyordum.
Bir gün sosyal medyada gezinirken Flalingo'yla karşılaştım. "Sıfırdan İngilizce öğrenmek için profesyonel eğitmenlerle bire bir dersler" başlığı dikkatimi çekti. İlk düşüncem "Yine mi bir reklam?" oldu.
Ama içimdeki bir ses "Belki de bu farklıdır" diyordu. Araştırmaya başladım ve Flalingo hakkında yazılan deneyimleri okudum. Özellikle benim gibi sıfırdan başlayanların hikayeleri cesaret vericiydi. Flalingo'nun çeşitli fiyat paketlerine sahip olması, tamamen online İngilizce eğitimi sunması ve kişiye özel programlar hazırlaması beni etkiledi.
Yine de tereddütlerim vardı: "Ya bu da diğerleri gibi olursa? Ya yine başarısız olursam?" Ama artık risk almaya hazırdım. En kötü ihtimalle bir ay deneyip bırakabilirdim.
Nihayet Flalingo'ya kaydolmaya karar verdim. Kayıt işlemi beklenenden kolay oldu. Sıfırdan başlamaya karar vererek bu yolculuğa ilk adımı attım.
İlk dersim için oldukça heyecanlıydım. Kendi hedef ve isteklerime göre Flalingo bana bir eğitmen havuzu sundu. Burada eğitmenlerin eğitimlerini ve ilgi alanlarını görebiliyordum. Buradan bir eğitmeni seçerek ilk dersimin randevusunu oluşturdum.
İlk dersim için çok heyecanlıydım, hatta biraz da korkuyordum. Ya hiçbir şey anlamazsam? Ya çok kötü bir öğrenci olduğumu düşünürlerse?
Zoom'a bağlandığımda, güler yüzlü bir eğitmenle karşılaştım. İlk dersim tam anlamıyla tanışma gibiydi. Eğitmen İngilizcemin düşük olduğunu bildiği için iletişimi kolaylaştırmak adına bana hem zaman veriyordu hem de çok zorlandığım yerlerde sabırla benim cümle kurmamı bekliyordu.
O ilk dersten sonra içimdeki korku yerini heyecana bıraktı. "Evet, sıfırdan İngilizce öğrenmek mümkün olabilir" diye düşünmeye başladım.
Çalışma programıma göre haftada 3 gün 50 dakikalık ders almaya karar verdim. Flalingo'nun randevu sistemi sayesinde dersleri akşam saatlerinde seçiyordum, böylece işten sonra evden İngilizce çalışabiliyordum.
Öğretmenim Steve, İngilizce öğretme konusunda uzmanlaşmış, sabırlı ve motive edici biriydi. Onunla olan online İngilizce derslerimiz hep verimli geçiyordu. En çok hoşuma giden şey beni hiçbir zaman yargılamaması ve en basit sorularımı bile ciddiye almasıydı.
Steve sadece gramer ve kelime öğretmekle kalmıyor, aynı zamanda İngilizce konuşma pratiği yapmamı da sağlıyordu. Bazen zorlandığımda beni sabırla beklemesi bana büyük rahatlık sağlıyordu. Her dersin sonunda ise FLAI raporu alıyordum. Bu rapor hem beni hem de öğretmeni daha iyi ders yapabilmek için geliştiriyordu.
FLAI, Flalingo'nun sunmuş olduğu bir yapay zeka destek asistanıdır. Bu asistan ders sonunda bana ve öğretmenime benim o derste yanlış yaptığım yerleri analiz ediyor. Ayrıca kullandığımız kelimeleri tekrar edebilmem için tek tek yazıyordu. Raporun en sonundaysa ödev kısmı yer alıyor, burada konuşma, dinleme, yazma ve okuma konularından ayrı ayrı kendimi geliştireceğim ödevler yer alıyordu.
İlk ayın sonunda basit cümleler kurmaya başlamıştım. Üçüncü ayda ise kendimi tanıtabiliyor, basit diyaloglar kurabiliyordum. Steve'in teşviki ve Flalingo'nun kişiselleştirilmiş eğitim programı sayesinde, sıfırdan İngilizce öğrenmek sandığımdan daha hızlı ilerliyordu.
Altıncı ayın sonunda çevremdeki herkes gelişimimi fark etmeye başlamıştı. İş yerinde basit e-postaları İngilizce cevaplayabiliyor, yabancı müşterilerle temel düzeyde iletişim kurabiliyordum. Bu, öz güvenimi inanılmaz arttırdı.
Elbette bazı zorluklar oldu. Bazen motivasyonum düştü bazen ilerleme kaydedemediğimi düşündüm. Ama Flalingo'nun FLAI raporlarındaki seviyemin artışı ve Steve'in düzenli desteğiyle yoluma devam etmek hiç zor olmadı. Benim için online İngilizce kursu almanın en büyük avantajı, sürekli destek görebilmek oldu.
Flalingo ile olan deneyimim sadece dil öğrenmekle sınırlı kalmadı. Düzenli çalışma disiplini kazandım, kendime olan güvenim arttı ve dünyaya daha geniş bir perspektiften bakmaya başladım.
En önemlisi artık iş hayatımda daha güvenliyim. Geçen ay, İngilizce bilmediğim için kaçırdığım pozisyona benzer bir role başvurdum ve ön görüşmeyi İngilizce yapabildim! Henüz akıcı konuşamasam da kendimi ifade edebilmek bile büyük bir başarıydı.
Ayrıca sevdiğim dizileri artık altyazısız izlemeye başladım. Yabancı müziklerin sözlerini anlayabilmek, internette İngilizce içerikleri okuyabilmek beni çok mutlu ediyor. Online İngilizce eğitimi almanın faydalarını günlük hayatımın her alanında görüyorum.
Eğer siz de benim gibi sıfırdan İngilizce öğrenmek istiyorsanız işte size birkaç tavsiyem:
Evden İngilizce öğrenmek, doğru yaklaşım ve doğru platformla mümkündür. Flalingo deneyimim bana bunu kanıtladı. Siz de online İngilizce dersi almanın avantajlarını keşfedin ve dil öğrenme yolculuğunuza başlayın.
"Çok geç kaldım" diye düşünmeyin. Ben 35 yaşında sıfırdan başladım ve şu an, bir yıl sonra, kendimi B1 seviyesinde ifade edebiliyorum. Sizin de yapabileceğinize eminim!
Kullanıcı Tavsiyelerine Göre Sıralandı
